Mekan 360

TARİHİ GÜMRÜK HANI SİVEREK ŞANLIURFA

Görüntülenme - 28597 Yorum Ekle

Hakkımızda

Tarihi, Sümer ve Asurlulara kadar uzanan şehir, Asurlular döneminde yığma bir tepe üzerine inşa edinen kale etrafında kurulmuştur. Kente hükmedenler tarafından zaman zaman onarılan kalenin, son olarak Bizans İmparatoru II. Costantin tarafından Diyarbakır’a gelecek saldırıları önlemek ve çevredeki önemli yolları kontrol altına almak amacıyla yeniden tamir ettirilmiştir. Tarihte pek çok medeniyetlere beşiklik eden ve değişik milletlerin hâkimiyetine giren Siverek, M.S Araplar, İranlılar, Bizanslar, Selçuklular ve Osmanlı idarelerinde pek çok mamur günler geçirdiği gibi, çeşitli savaşlarda tahrip edilip yıkık bir köy halini aldığı zamanlarda olmuştur. Diyarbakır’ın fethinden önce Halit Bin Velit tarafından eyalet merkezi olmuş, daha sonra Bizansların idaresinde Batlamyus ‘un rivayetine göre Kontopolis’lik yapmıştır. Selçukluların Anadolu’ya girmesiyle Melikşah’ın komutanlarından Bozan Bey tarafından (1097) Urfa kontluğuna, daha sonra Musul Atabeyi Nureddin Zengi idaresine geçmiştir.1400’lerde Timur’un tahribatından nasibini alan Siverek sırasıyla Mısır’lıların (1426), Akkoyun’ların (1435), bilahare İran’lıların eline (1451) geçmiştir. Yavuz Sultan Selim’in Ridaniye Savaşı dönüşünde (1517) Osmanlı İdaresine geçen şehir, İran’lılar tarafından tekrar zapt edilmişse de bu uzun sürmemiş, Kanuni Sultan Süleyman’ın Irakeyn seferi esnasında 1535 yılında kesin olarak Osmanlı sınırlarına dâhil edilmiştir. Bundan sonra birkaç kez saldırı yapılmışsa da neticesiz kalmıştır. Siverek 1535 yılında temelli bir imar görmüş, camiler, hanlar, hamamlar, medreseler, Kervansaraylar, çarşılar inşa ettirilerek kalesi onarılmıştır. Siverek Kalesi Şehrin ortasında bulunan yığma bir tepe üzerinde inşa edilmiştir. Çevresi yaklaşık olarak 1250 metredir. Tabandan 30–35 metre yükseklikte olup 8 burç ve doğu ucunda gözetleme kulesi ile müstahkem hale getirilmiştir. Burçların yüksekliği 15, surların yüksekliği 10 metre idi. Kale içine kuzeye açılan tek kapıdan giriliyordu. Uzun süre kalenin etrafında yapılan evlerin taşları buradan temin edildiği için burç ve surları yok olmuş, yalnız batı yönünde aralıklı ve alçak duvar kalıntılarına rastlamak mümkündür. Batlamyus; aşağı varoştan bahsetmekte ise de, bugün izleri dahi mevcut değildir. Siverek kalesi hakkında, bakınız Batlamyus ne diyor.(Kontopolis kalesi, Asur medeniyetinden kalan büyük kesme taşlarla inşa edilmiştir. Roma’lılar hazır buldukları malzeme ile yükselttikleri sur ve burçlar, Mezopotamya’nın en müstahkem kalesi haline gelmişti. Fakat Sapur’ın kuvvetleri karşısında eridi; şehir yandı kül oldu, halkı hep kılıçtan geçirildi.) Şehrin içinde bilhassa yukarı çarşı semtinde Romalılara ait birçok yapı kalıntıları, sutunlar, sutun başlıkları ve yazılı taşlar bulunmaktadır. Bu duruma göre eski şehir, kalenin kuzey batısında olması ve Batlamyus’un bahsettiği surların da burayı çevrelemiş olması gerekmektedir. Siverek’te bunlardan başka: Sulu Camii, Ulu Camii, Hasan Çelebi Camii, Gülabibey Camii, Haliliye Camii, Yer Altı Hamamı, Yeni Hamam, Çarşı Hamamı gibi daha birçok Bizans, Abbasi, İran, Selçuk ve Osmanlı eserlerinin kalıntıları mevcuttur.

Etiketler

hanlar tarihi anıtsal carsi kanuni zamanı dükkanlar renkli kesme taşlar siverek hanı 360 vr sanal tur viar turkey video virtual tour turkey mekan360 mekan

Görüşler ()

Yorum Ekle