Mekan 360

Hakkımızda

Etiketler

adana vali valilik millet vekil hizmet kamu mekan360 mekan sanaltur sanal tur

Fotoğraflar

Görüşler (5)

Emin Kurnaz

2018'i Adana'mız için sürücülerin kornaya asılmadığı,ilan afiş yapıştıranların kamuya ait,uygunsuz yerlere ilan afiş yapıştırırken iki kez düşündüğü, yapıştırdıktan sonra da işi bitince ilanı söküp zemini temizlediği,trafik polislerimizin park cezası kadar klakson terörü estirenlere de duyarlı davranmasını, Adana'mızı eski senelerde olduğu gibi yalnızca kebap, şalgam,narenciye, aşlaması,karsambacı,karpuzu,bicibicisi kadar tatlı, hoşgörümüz ve konukseverliğimizle de tanıtmayı başarabileceğimiz (olanaksız gibi ya neyse yine de) ... bir sene olmasını dilerim. Dat dat daat:)

5 yıl önce

M. R. POLAT

Hem yeri, hem kendisi çok güzel. Ulaşım ve otopark sorunu yok.

5 yıl önce

Sahin Kaya

06.08.2018.14.45.acıkapı dan başvuru yaptım ne sonuç var ne arayan sahada başım .arısı artı bibab uygulanıyor lütfen valimiz siz yardımcı olunuz .

5 yıl önce

Ramazan Tetik

Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltasında verimli sulak arazide kurulu Adana’nın tarihi, coğrafi konumu nedeni ile M.Ö. 6000 yıllarına dek uzanmaktadır. Adana, Antik Kilikya Bölgesi’nin en önemli şehirlerinden birisidir. Hititler’den Osmanlı’ya, gelmiş geçmiş birçok medeniyetlerin beşiğidir. Yaygın görüşe göre Adana, adını Yunan mitolojisine göre Gök tanrısı Uranus’un oğlu Adanus ‘dan almıştır. Ancak bu konuda başka muhtelif görüşler de ileri sürülmüştür. Bir görüşe göre Adana’ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır. Boğazköy metinleri olarak bilinen M.Ö. 1650 yıllara tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden Uru Adania yani Adana bölgesi olarak bahsedilmektedir. Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile Adana isminin en az 3640 yıllık bir geçmişi vardır. Bir başka rivayete göre eski çağlarda Seyhan nehri kıyılarının bol miktarda söğüt ağacı ile kaplı olması ve bu ağacın Mezopotamya kavimlerince And ağacı olarak tanınması da kente Adana isminin verilmesinde etkili olmuştur. Yine başka bir görüşe göre, ormanlık yörelerde yaşadığına inanılan Fırtına tanrısı Adad (Tesup) adının, ormanları bol Toroslar ile Seyhan nehri bölgesinin oluşturduğu Adana yöresine isim olarak verilmiş olduğuna inanılmaktadır. Fenikeliler de bölgeye efendi anlamına gelen tarım ve bitki tanrısı Adonis’in adını vermişlerdir. Tarihi araştırmalardan elde edilen bilgilere göre, Adana, Yontma Taş Devri’nden bu yana yerleşim yeri olmuştur. Kilikya’nın en eski yerleşim merkezlerinden biri Tepebağ Höyüğü ilk çağlardan kalmadır. Höyükte rastlanan surlarla çevrili kent çekirdeği burada Neolitik çağda yaşayan kent dönemine ışık tutmaktadır. Kilikya yöresinde yapılan arkeolojik araştırmalar neticesinde on değişik uygarlık ile devlet, krallık, beylik ve padişahlık gibi çok çeşitli siyasi güçlerin ortaya çıktığı görülmüştür. Kilikya’yı egemenlikleri altına alan medeniyetler şu şekilde sıralanabilir: Luvi Krallığı, Kizzuvatna Krallığı, Hitit Krallığı, Kue (Ove) Krallığı, geç Hitit Krallığı, Asur Krallığı, Syennesis Krallığı, Pers İmparatorluğu, Helenistik Dönem, Selevkos Krallığı, Otonom Dönem, Roma İmparatorluğu, Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Ramazanoğlu Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu. Orta Çağ’da da Adana eski önemini korumaya devam etmiş, bu durum İpek Yolu’nun buradan geçmesiyle daha da artmıştır. Bu dönemde buraya egemen olan uygarlıklar ise bunlardır: Doğu Roma İmparatorluğu devri (395 – 638), Selçuklular Devri (1071 – 1097). Bu dönemde çeşitli uygarlıklar Kilikya bölgesine egemen olmak için savaşlar yapmışlardır.

6 yıl önce

Ömer Faruk Setrek

Beş yıl çalışıp emekli olduğum güzel yer. Anılarım halen canlı...

6 yıl önce

Yorum Ekle