Hakkımızda

                                                                          TAYFA

180 yıllık tarihi bir evde 1991 yılında öyle bir mekan doğdu ki, onu gören, tadına bakan, yaşayan onun müdavimi oldu. Bu mekanın adı; Tayfa Balık Evi.Tayfa, tam 180 yaşında olan, her köşesi tarih ve kültür kokan, iki katlı bir binada hizmet veriyor. Bu binayı emsallerinden ayıran çok önemli bir özellik daha var. Bina, İzmir’in yetiştirdiği önemli sanatçılardan bir tanesi olan Ali Kocatepe’nin doğduğu, büyüdüğü, sanatını icra ettiği eski evi aynı zamanda.
 
Göksal Ailesi, uzun yıllar adeta bir harabe halinde duran bu çok özel binayı alıyorlar ve büyük bir sevgi ile onarıp hayata döndürüyorlar. Bu yıl 11. yaşını kutlayan Tayfa Balık ise kelimenin tam anlamı ile yeniden can bulan bu tarihi binanın içerisinde doğuyor. Tadilat ve dekorasyon çalışmaları sırasında binanın özgünlüğünü korumak için çok büyük özen gösteren Göksal Ailesi’nin bu konudaki titizliği, binanın her köşesinde rahatlıkla fark edilebiliyor. Öyle ki, Ali Kocatepe’nin plaketini, çok uzun yıllar önce monte edildiği duvarda hala görebiliyorsunuz. Bu tarihi binayı yeniden yaratan Göksal Ailesi, çok özel bir aile olarak tanınıyor. Bu ailenin “Özel bir aile” olarak tanınmasını sağlayan en önemli özelliklerinden bir tanesi de onların inanılmaz boyutlardaki Atatürk sevgisi. Ailenin Atatürk sevgisi, nerede ise mekanın bütün duvarlarını donatan ve Tayfa Balık Restaurant’a adeta bir müze görünümü kazandıran Atatürk fotoğraflarından hemen anlaşılıyor.

Tayfa’nın dekorasyonunda kullanılan eski eşyalar da gerçekten çok özel. Her biri çok uzun yılların izlerini taşıyan bu eski eşyalar, gören herkesi çocukluk yıllarına götürüyor. Tayfa Balık Evi’nin alt katında bulunan şömine de tıpkı az önce bahsettiğimiz eşyalar kadar özel. Bina ile aynı yaşta, yani 180 yaşında olan bu şömineyi görüp de uzun uzun bakmamak mümkün değil. Mekanın üst katında ise “şark köşesi” tarzında tasarlanmış ayrı bir bölüm daha bulunuyor. Yaz aylarında açık olan bahçesi, terası, üst katı ve alt katı ile aynı anda 350 kişiyi misafir edebilen Tayfa, yazları klimalı salonu ile serinlik sağlarken, kışları bizi bizden alan kömür sobası ile ısınıyor.
 

Tayfa, yaşattığı hoş atmosferin yanında bağımlılık yaratan lezzetler de sunuyor. Bu lezzetlerin başında “Balık Kavurması” geliyor. Karides güveç, levrek, çipura, sardalya, midye tava ve balık çorbası ise Tayfa’nın büyük ilgi gören diğer lezzetlerinden sadece birkaç tanesi. Bu arada, Tayfa’nın kullandığı balıkları ve diğer deniz ürünlerini Karaburun’dan günlük olarak getirttiğini de hemen belirtelim. Bu çok özel lezzetler ile birlikte size bazen Pink Floyd, bazen MFÖ, bazen de 1968’li yılların fasıl müzikleri eşlik ediyor. Tayfa, sadece bu özellikleri ile değil, fiyatlarının uygunluğu ile de benzersiz.

 

 

Etiketler

mekan deniz balik evi tayfa kalamar levrek cesit cupra müşteri hizmet

Fotoğraflar

Görüşler (0)

Yorum Ekle